1. 1-) fıkra
  2. temel tophane rıhtımında istanbul'a ayak basar basmaz, iki kabadayı ile karşılaştı. biri sigara verdi:
  3. - yak bakalım! dedi.
  4. temel sigarayı aldı, çakmağını çıkartmaya davranırken öteki kabadayı bir el feneri uzattı:
  5. - buradan yak, dedi.
  6. temel el fenerinin ışığını tutup sigaranın yanmasını beklemeye başladı. olayı görenler, kahkahadan kırıldılar. bir süre sonra, sigarayı uzatan:
  7. - sen hiç el feneri görmedin mi? dedi. bununla sigara yanar mı?
  8. - yanmaz elbette, dedi temel.
  9. - öyleyse ne diye yakmaya uğraşıp duruyorsun?
  10. - pilini bitirmeye çalışayrum da.
  11. 2-) behçet necatigil
  12. istanbul'da dünyaya geldi. kabataş lisesi (1936) ve istanbul yüksek öğretmen okulu'nun türk dili ve edebiyatı bölümü'nü bitirdi (1940). uzun süre kabataş lisesi'nde ve istanbul eğitim ensititüsü'nde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1972 yılında emekliye ayrıldı.
  13. lise yıllarından beri aralıksız olarak şiir yazan necatigil, büyük kent aydınlarının duygu ve düşüncelerini dile getirir. ta başlangıçta beri ezik, yılgın, düşlerini gerçekleştirememiş insanların iç dünyasını ele alır; düşle gerçeğin uyuşmazlığını temel alarak dar gelirli insanların geçim sıkıntılarını, çevreyle uyuşmazlıklarını anlatır. onun kişileri genellikle kalabalıktan kaçan, ürkek, çekingen, bütün kötülüklere karşı sığınağı evde bulunan incancıklardır. küçük insanların, işçi kızların bulunduğu çevreler, yazlık bahçelerin hüzünlü yaşantısı onun kendine özgü deyişlerle canlandırdığı konulardır. bir ara mitoloji olaylarına, eski edebiyat kaynaklarına ve folklara yönelen şair siyasi baskıların yoğunlaştığı dönemlerde toplumsal sıkıntı ve bozukluklardan da söz etti. son yıllarda hikaye öğesini azaltarak daha çok sembol ve alegorilerle yüklü anlatılara yönelmiştir. bu arada eski şiirmize özgü öğelerden de yaralanır. istiara ve mecazlara geniş yer verir.
  14. kaynak:meydan -larouse gençlik ansiklopedisi 3(syf:256)
  15. 3-) barbet
  16. sâsâniler devri iran'ın kopuz'a benzeyen ünlü çalgısı (''berbat'' şekli de vardır). şimdi iran'da kullanılan bir mızraplı çalgı da bu adı taşımaktadır ki, telleri gittikçe çoğalarak 12-14 tane olmuştur. xvıı. asırda türkiye'de de kullanılmıştır.
  17. 4-) baykara
  18. türk neyzen ve bestekârı. şeyh abdülbâki baykara'nın büyük oğludur. galatasaray'da, dâvudpaşa sulânisi'nde (lise), dârul'l-hilâfe medresesi'nde okudu. hiç birini bitirmedi. 1919'da ded oldu. 1941'de arel tarafından konservatura icrâ heyetine alındı. piyasada da çalıştı. son derece derbeder bir hayat yaşadı. son yıllarını felçli geçirdi. iki çocuğu vardır. 65 yaşında öldü. rauf yektâ ve ahmed ırsoy'dan musiki öğrenen baykara'nın 60 kadar eseri vardır.
  19. 5-) cami musikisi
  20. türk dini musikisinin birinci dalı. camilerde okunan musiki eserlerini toplayan kısım. başlıca formları şunlardır. ezân, salât, cum'a salatı, bayram salâtı, kurban bayramı salâtı, cenâze salâtı, salât-ı ümmiye, tekbir, mahfil sürmesi, tesbih, mirâciye, mevlid,tevşih, münâcat, temcid, tehlil.
  21. 6-) cerre-i hafif
  22. türk musikisi'nde vaktiyler kullanılmış çok eski bir büyük ısıl. zamanımıza kalmış örneği yoktur.
  23. 7-) çöğür
  24. türk halk musikisi'nde bir saz. xvıı. asırda klasik musikide de kullanılmıştır. bu asrın ortalarında istanbul'da çögür çalan 300 profosyonel san'atkar vardı. kopuz'a benzeyen saz, sazşairleri tarafından çok sevilmiştir. 6 çift tellidir. uzunluğu 110 cm'dir. en pest tel, en üsttedir. bu birinci tele ''bam teli'' denir ve âhenk tutmaya yarar. iran türkleri'nde de kullanılır.
  25. 8-) durgu
  26. eski türk musikisi'nde kullanılmış bir çeşit düdük, kaval veya ney
  27. 9-) Kalyonca
  28. adımların daima değişmesi başlıca hususiyetini teşkil eden eski türk saray rakslarından biridir.
  29. 10-) Çıngırak
  30. küçük bir kampana içinde, gene zencirle iliştirilmiş mâdeni bir yuvarlağın elle sallandığı zaman vurarak ses verdiği âlet.