1. 1
  2. oğuz atay
  3. geleceği elinden alındığı için, geçmişinin de elinden alınacağından korkan konsantre adam.
  4. "kolay okumalar, hızlı sevgiler, beğeniler, alışkanlıklardan koptuğumuz, kopabildiğimiz, rahat ve geniş zamanlarımızı güç bir kitabı çözmeye, sevmeye, ondan birşeyler almaya, öğrenmeye vakit ayıralabildiğimiz gün atay'ın romanlarını çok seveceğiz."
  5. oktay akbal(tehlikeli oyunlar s:478)
  6. bu aralar tutunamayanlar çok popülerdir, bebeler tutunamayanları okudum diye ortalıkta dolaşır ancak bilmezler ki; tutunamayanlar okumak için değil, anlaşılmak için yazılmıştır ve anlamak için, bir kaç kez, ağır ağır okunması gerekmektedir. tutunamayanları, herhangi bir kitap gibi okuyan bebeler, anlamayamazlar, anlayamadıklarını da dile getirmezler. öyle değil mi olric ? evet efendimiz, at bacaaa.
  7. ben bu entryi girdikten sekiz ve ondört gün sonra zühtü tambay, yedi ve otuz yaşında, kıta hizmeti sonunda albay oldu, sonra otuz ve dört yaşında, görücü metoduyla evlendi, evlendiğinin yedinci gününde ise, keçeler yağ kaçırmaya başladı, bellek read olmadı, o zamanlar olric'te yoktu...
  8. (bkz: disconnectus erectus)
  9. 2
  10. naif bir insandır ismail abi, terkedilmiştir, öksüz bir yetimdir, işsizdir, parasızdır, askere bile alınmamıştır, doğuştan cenabettir ismail abim. maddi olarak tutunamayan, ruh olarak ise bir insanüstüdür o, hem hiçtir hem de her şeydir . zamanın ta kendisi gibidir ismail abim, mutluluğun resmidir hiç gelmeyecek bir gemiye el sallerken. ismail abim, konsantre bir kahramandır, sulandırsan en az altı tane dizi kahramanı çıkar kendisinden.
  11. 3
  12. leyla ,le mecnun
  13. an itibariyle ile reklam arası verilen bölümde; dostoyevski yazdığı diziyi mecnun'a anlatırken, mecnun olayları yaşıyormuş gibi hisseder, çünkü dostoyevski okuyanlar bilir ki, kendisini okurken, direk kitabın içerisine girersiniz, dostoyevski atı anlatsa, ev at kokar.
  14. misal geçen serviste, kendimi iki kadını baltayla öldürmüş gibi hissettim, eve geldikten sonra, kıyafetlerimi değiştirdim, pantolonumun paçalarını kestim, ocak olmadığı için lav taşı mangal var bende, gittigidiyordan aldım, 38 taksit, küçük tüplü onda yaktım ama ayakkkabılarım, ayakkabılarımı verin bana, daha taksidi bitmedi onların.
  15. --- spoiler ---
  16. oğuz atay'ın tutunamayanlar'ındaki(s:286, iletişim yayınları);
  17. "hamlet, ben babanın ruhuyum" diye bir cümle geçer, dizideki hamlet'i arıyorum diyen hayalet ile kitaba bir gönderme yapılmaktadır. buda ülker link şeysi;
  18. http://youtu.be/7ICIVj9AadU
  19. --- spoiler ---
  20. --- spoiler ---
  21. tam bölümü hatırlamıyorum ama ismail abi'nin paralarını ihtiyaç sahiplerine dağıttığı tefeci vardı. adam bu yüzden paralarımı ver diyerek ismail abiyi sıkıştırıyordu.ismail abi'yi bu durumdan kurtarmak için mahelleli, tefeciye senin belgen var mı ? devletten izinsiz tefecilik yapıyorsun, vergi kaçırıyorsun vs. dedikten sonra, seni şikayet ederiz diyerek ismail abi'yi kurtarmıştı. bu sahne çiçek abbas filminde tefecinin elinden minübüsü kurtarma sahnesine göndermedir, esinlenmedir.
  22. --- spoiler ---
  23. --- spoiler ---
  24. dizide iskender abi'nin sürekli arabayı vurdurması, mavi boncuk filmindeki kaymakamın arabasını sürekli vurdurmasına göndermedir.
  25. --- spoiler ---
  26. --- spoiler ---
  27. ç ve yedinci kez yeniden izlediğim s01e10'da, ismail abil ile mecnun arasındaki bay.pembe, bay mavi muhabbeti ve ismail abinin tamamda ben niye bay.pembe olayım yaa demesi ile,büyük insan burak reyis şovunu yaparak mr.pink ve rezervuar köpekleri'ne selam çakmıştır, kız olsam bir kere de bana çakar mısın burak derdim, o derece hastayım selam çakmalarına.
  28. --- spoiler ---
  29. --- spoiler ---
  30. bu sabah serviste, cengiz aytmatov'un beyaz gemi romanını okurken, ismail abi ile romandaki çocuk arasında bir bağ olduğunu yada olması gerektiğini düşündüm. romandaki küçük çocuğun babası, gemicilik yapmak için evden ayrılmış, annesi de onu akrabalarına bırakıp terketmiştir. kimsesiz çocuk, sürekli elindeki dürbünü ile çok uzaktan geçen beyaz bir gemiyi hayranlıkla izlemekte ve bir gün balık olup o gemiye ulaşmayı düşlemektedir. çocuğun yalnızlığı, kimsesiz oluşu, babasının o gemide olacağını düşünmesi, bu yüzden gemiyi beklemesi gibi özellikleri ismail abiyi hatırlattı bana.
  31. haksız mıyım olric ? ben bilmem, burak reyis bilir efendimiz.
  32. ayrıca aynı kitapta, gözünü öldürmek deyimi geçmektedir.
  33. --- spoiler ---
  34. --- spoiler ---
  35. an itibari ile yayınlanmakta olan 71.bölümde az sakallı dede, elindeki telsiz ile "arkadaş arıyorum, arkadaş arıyorum" diyerek, babam ve oğlumdaki bebeye selam çakmıştır.
  36. (bkz: babam ve oğlum)
  37. --- spoiler ---
  38. --- spoiler ---
  39. büyük insan, rol modelim, kadim dostum ismail abim, genellikle yeni tanıştığı durumlarda ünvanların önüne sayın yada bay kelimelerini ekler ve sayın işveren bey, bay yönetici, sayın at gibi bir hitabet kullanır. kafka, şato adlı eserinde; romandaki kahramanlar sayın kadastrocu, bay öğretmen, sayın muhtar gibi benzer bir tarzda konuşmaktadır. kanımca, ismail abim'in bu tarzı için, burak reyis kafka'dan esinlenmiştir ve reyis, ismail abi kanalıyla kafka'ya el sallamaktadır. eğer böyle bir durum yoksa ben götümden uyduruyorumdur sayın sözlük okurları.
  40. --- spoiler ---
  41. to be or not to be, yok yok o değil öteki, ha tamam şöyle; to be continued...
  42. 4
  43. sharepoint
  44. an itibariyle üzerinde çalıştığımız, microsoft'un portal geliştirme yazılımı. kendisi, kadınlar gibidir, fazla anlamaya çalışmadan olduğu gibi kabul etmek gerekir. olmasaydı da olurdu denilecek bir programdır. son zamanlarda ankara'da kamu kurumları tarafından bilinçsizce tüketilmektedir...
  45. sharepoint intranet(iç ağ) için kullanılması gereken bir araçtır, iş uygulama yazılımları, döküman yönetim sistemi için idealdir. dinamik bir yapıya sahip olmayan web sitesi için ise sharepoint kullanmak, kulağı apış arasından göstermektir, gereksizdir...
  46. malesef güzel ve yalnız ülkemde programa tam hakim yeterince sharepoint uzmanı yoktur, sharepoint uzmanı olarak ortada dolaşanlar ise ya herşeyi kod yazarak halletmeye çalışırlar yada kod yazmayı hiç bilmezler.
  47. 5.
  48. saatleri ayarlama enstitüsü
  49. --- spoiler ---
  50. insanlar, kainatın sahibi olmak üzere yaratıldıkları için, eşya onlara uymak tabiatındadır, temel felsefesinden mütevellit, insanların kullandığı kıyafetler ve aksesuarlar, bir süre sonra sahiblerinin bir parçası olurlar. kullanılmış eşyalarda, sahibinin bütün huyunu, alışkanlıklarını, hayatındaki aksaklıkları hatta ıstırapların çeşitlerini görmek mümkündür. insanların başkalarına, kullandığı kıyafetleri,eşyaları hediye etmesi de bu yüzdendir. sizi tanısa yada tanımasa da bu kıyafetleri giyen, öteberileri kullanan insan, bu eşyaların zoru ile size yaklaşır. bütün büyük insanların, maiyetlerinde çalışanlara daima elbiselerini ve öteberilerini vermesi bu yüzdendir. roma imparatorları, krallar, büyük diktatörler hep kendileri gibi düşünsün diye eşyalarını dostlarına hediye ederlerdi hatta osmanlı hükümdarlarının vezirlerine, kürk ve kaftan ihsan etmeleri bu yüzdendir.
  51. --- spoiler ---
  52. yukarıdaki psikolojik bir mekanizmayı açıklayan, severek okunan, şahane romandır.
  53. 6
  54. bab'aziz
  55. aşağıdaki adreste, türkçe altyazılı olarak izlenebilecek, 2005 yapımı, nacer khemir'in yönettiği, aynı hedefe, farklı yollardan ulaşmaya çalışan yolcuların hikayesi.
  56. http://youtu.be/fhSSxRKojqg
  57. yine aşağıdaki adresten, filmde de geçen üç kelebeğin hikayesi, izlenebilinir.
  58. http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=fhSSxRKojqg#t=4282s
  59. filmdeki küçük ve sevimli kızın isminin manası şudur;ishtar, asur ve babil toplumlarında bereket, aşk ve savaş tanrıçasıdır. iştar’ın, bu iki kültüre, sümerlerin inanna adlı tanrıçasından geçtiği düşünülür.
  60. filmin müzikleri ise muhteşemdir, filmin soundtrackı sayesinde, iran müziğini ve ostad mohammad reza lotfi'yi keşfetme şansını buldum.
  61. http://youtu.be/52-1ufrfVqw
  62. (bkz: mohammad reza lotfi)
  63. 7
  64. firdevsi
  65. şehnameyi yazdıktan sonra kendisine verilen ücreti beğenmemiş, sinirlenmiştir, zira kendisine her beyit için bir altın sözü verilmiştir ama söz tutulmamıştır. firdevsi, sokim sizin vereceğiniz paraya diyerek, atar yapmış; getirilen ücretin üçte birini ücreti getiren ayaz isimli hizmetçiye, üçte birini hamamcıya ve üçte birini de bir bardak şerbet karşılığı kapıdaki şerbetçi vermiş, yazdıkları karşında paranın önemi olmadığını söylemiş ve ayaz'dan yaptıklarını ve söylediklerini padişaha iletmesini rica etmiştir. bunları öğrenen padişah, yaptığından utanıp, önce üzülmüş ancak ceyar kılıklı vezirin gazıyla(bu totoş vezir firdevsi'yi kıskanmaktadır) ferdevsi'yi gazneden kovmuştur.
  66. firdevsi, ayaz'a bu olaydan 20 gün sonra padişaha verilmek üzere bir hivc içeren bir mektup bırakarak, şehri terk etmiştir(aslında şehirde saklanmaktadır). kendisinden af dileneceği zannederek mektupu okuyan padişah, okudukları karşında iyice dellenmiş ve firdevsi'yi yakalaması için peşinden adamlar göndermiş, kellesine para koymuş, lakin başarılı olmamıştır. sonra araya giren, dostlar, romalılar ve vatandaşlar, sayesinde affedilmiştir.
  67. ha birde o zamanın diyanet işleri başkanı, firdevsi'nin cenazisini müslüman mezarlığına gömdürtmemiş, cenaze namazını kıldırtırmamıştır. başkan bebe, rüyasında firdevsi'yi cennette görünce, gördükleri ibneye kapak olmuş, yusuf yusuf edaları ile şairin mezarlığına koşup, cenaze namazını kılmıştır.
  68. velhasıl kelam, taşşaklı adamdır kendileri.
  69. 8
  70. okyanusya hükümeti, yenisöylem diye bir dil geliştirmektedir; bu dil ile halk tarafından kullanılmasını istenmeyen kelimelerin anlamları değiştirilmektedir. aşama aşama güncellenen yenisöylem dili sayesinde, özgürlük, hak, adalet vb. tehlikeli kelimelerin anlamları zamanla değişecek, hükümetin istemediği manalar buharlaşacaktır. yenisöylem dilinin konuşulduğu toplumda, insanlar istese de düşünce suçu işleyemeyecektir, çünkü düşüncesuçu işleyecek anlamlar yok edilmiştir, belleklerden silinmiştir.
  71. örneğin: özgür kelimesi, yenisöylemde vardır ancak sokağa çıkmakta özgürsün cümlesindeki anlamda kullanılmaktadır, düşünce özgürlüğü anlamında kullanılmamaktadır.
  72. --- spoiler ---
  73. çok rasyonel bir yaklaşım olric, neden bizimkilerin aklına gelmiyor ki ?, kitap okumadıkları için efendimiz...
  74. iş bu entry; söyleyaz vasıtasıyla yazdırılmıştır.
  75. (bkz: yenisöylem)
  76. 9
  77. all or nothing
  78. ingiliz yönetmen mike leigh'in, yazıp yönettiği insan hikayesi.
  79. film, sıradan insanların bilindik hikayelerini, etkileyici bir dille görselleştirmektedir,
  80. izlerken insanı içine alır, kendinizi filmdeki karetlerlein yerine koyarsınız...
  81. filmdeki neredeyse her karekter mutsuzdur, hayatından memnun değildir, tutunamayandır.
  82. aynı insanlar, benzer hikayeler çevremizi sarmıştır ancak bu kadar güzel ifade etmek için mike leigh olmak gerekir.
  83. (bkz: mike leigh)
  84. izleyisicinin algısını zorlayan filmleri seviyorsanız kaçırmayın derim.
  85. 10
  86. vozvraşçeniye
  87. --- spoiler ---
  88. andry, 12 sene sonra gelen babasını, sorgulamadan kabullenir, çünkü annesi, babanız geldi demiştir ve bir baba figürene, sığınmaya ihtiyacı vardır . andry, babasının bir dediğini iki etmez, koşulsuz itaat eder, ivan'ın dediği gibi yalakalık yapmaktan geri kalmaz. ivan ise; babasının gelişine kuşgulu yaklaşmaktadır, şimdiye kadar nerede idi ?, niçin bırakıp gitti, neden döndü ? diye sorgular. neden geri döndü sorusuna, annesinin ve adry'nin yanıtı ise basittir; döndü işte! ivan, babasıyla pek anlaşamaz, babasının hareketlerini onaylamaz, itiraz eder, karşı çıkar, isteklerini kendisi de istediği sürece yerine getirir. ona göre, babasını kabullenmesi için sevmesi , sevmesi için ise onlara iyi davranması gerekmektedir.
  89. filmdeki baba, diktatördür, güçlüdür, otoritetir. andry, güce tapan, otoriteye boyun eğen, liderinin peşinden giden topluluğu, ivan ise kendi ayaklarının üstünde durabilen, düşünen ve sorgulayan insanları temsil etmektedir.
  90. kendileri için ileride iyice zulüm olacak babanın yokoluşu, ivan'ın isyanı sayesinde gerçekleşecektir.
  91. --- spoiler --